Home » Co-Chairman in the Press » SOYAK : Ermenistan’la ticaret 1 milyar dolara çıkacak

SOYAK : Ermenistan’la ticaret 1 milyar dolara çıkacak

SOYAK : Ermenistan’la ticaret 1 milyar dolara çıkacak

Türk-Ermeni ilişkilerinin gelişebilmesi için yıllardır uğraşan isimlerden biri de Kaan Soyak. Türk-Ermeni İş Geliştirme Konseyi’nin Başkanı Soyak, ilişkilerin sadece Ermenistan’la değil Ermeni diasporasıyla da geliştirilmesinden yana. İlişkilerin düzelmesinden en büyük payı Güneydoğu ve Doğu’nun alacağını savunan Soyak, “Kürt açılımının ekonomik boyutu Ermeni açılımı ile olur” diyor.

 

PROTOKOL, futbol maçı, iadei ziyaret derken geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan konularından başına Ermeni açılımı yerleşti. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yan yana izlediği maçla üst düzeye çıkan bu açılıma emeği geçen kişilerdan biri de Kaan Soyak. Türk- Ermeni İş Geliştirme Konseyi’nin (TABDC) Eş Başkanı olan Kaan Soyak, yıllardır Türkiye ile Ermeniler arasındaki buzları eritmek ve gelişen ilişkileri ekonomik bir değere dönüştürmek için çalışıyor. Hem ticari işlerin de hem de konseyde kardeşi Noyan Soyak’la birlikte (her iki yerde de başkan yardımcısı) çalışan Kaan Soyak’ın, ilgi alanı sadece Ermenistan ile sınırlı değil, diasporaya kadar uzanıyor.

 

Ghazarian ile birlikte

 

Türk-Ermeni ilişkileri denilince Kaan Soyak bir otorite olarak kabul ediliyor. Bu konularda hatırı sayılır bir bilgi ve birikime sahip olan Soyak’ın, kendisini bu işlerin ortasında bulmasının nedeni ise yaptığı iş. 1961 doğumlu olan Kaan Soyak, taşımacılık işiyle ilgileniyor. ODTÜ Uluslararası İlişkiler mezunu olan Soyak, 1990’lı yılların başında kurduğu Alyans-Tempo Denizcilik ve Taşımacılık şirketi Amerikalılar’ın işlerini alınca bölgeyle ilişkisi başlıyor. Kaan Soyak, Sovyetler’in dağılmasından sonra Amerikan Hükümeti’nin bölgeye yolladığı insanı yükleri taşırken, Rusya’daki ilişkilerinin de geliştiğini anlatıyor. Soyak, bugün konseyin Ermenistan’daki Eş Başkanı Arsen Ghazarian ile de o dönemde tanıştıkların belirtiyor. Önce arkadaş, sonra ortak olan Soyak ve Ghazarian’ın işleri, Rusya’dan Orta Asya Cumhuriyetleri’ne doğru yayılılıyor. Soyak, Türkiye’de faaliyete geçen ilk Türk-Rus şirketi olan Temponega’yı da kuruyor. Soyak ve Ghazarian, 1997 yılında da Türk-Ermeni İş Geliştirme Konseyi’ni kuruyor.

 

Petrosyan ve Demirel önerdi

 

Soyak, Konsey kurulması önerisinin dönemin Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan ile Süleyman Demirel’den geldiğini belirtiyor. Çıkış noktaları ise Ermenistan ve Türkiye’deki işadamlarının birbirlerini tanımamaları, bir konsey aracılığı ile bu eksiğin tamamlanması ve düzenli ilişkilerin kurulabilmesi. O yıllarda iki ülke arasında ancak 40-50 milyon dolarlık alışveriş yapılıyor. Bugün gelinen noktada ise iki ülke arasındaki ticaretin tutarı 200 milyon dolar. Kaan Soyak, bu rakamı çok yetersiz bulup, milyar dolarların konuşulması için ürettiği projeleri birbiri ardına sıralarken, sorunların sadece politik ilişkilerle değil, ekonomik, kültürel aşılabileceğini dile getiriyor.

 

Doğu için büyük para

 

Bu işin devletlerin öncülüğünde ancak özel sektörün girişimleriyle gelişeceğine inanan Soyak, Ermeni açılımı ile Kürt açılımı arasında da bir bağlantı kuruyor. Kürt açılımı olarak adlandırılan çalışmaların, ekonomik ayağını da Ermeni açılımının oluşturacağını savunuyor. Soyak, bunun için öncelikle sınırın açılması gerektiğini söylerken, tekstil, turizm ve demiryolu ile birlikte Doğu ve Güneydoğu’nun tüm çehresinin değişebileceğini anlatıyor. Türkiye’nin doğusundaki iş potansiyelinin Ermenilerle ilişkilere paralel olarak kullanabileceğini dile getiren Soyak, ilk etapta ticaret hacminin 1 milyar dolara çıkacağını hesaplıyor. Soyak, “Bu para İstanbul’dan bakarsanız önemli görünmeyebilir ama Doğu ve Güneydoğu için büyük para” diyor.

 

Iğdır’ı tekstil merkezi yapalım

 

KAAN Soyak’ın Ermenistan ile ilişkilerin geliştirilmesine paralel olarak Doğu ve Güneydoğu’nun kalkınması için büyük önem verdiği iki sektör, tekstil ve turizm. Soyak’ın bu konudaki projeleri şöyle:

Türkiye’de tekstil sektörü zor durumda diyoruz. Oysa Ermenistan’ın Rusya ile serbest ticaret anlaşması var. Bu avantajı kullanabiliriz. Iğdır’ı tekstil bölgesi yapalım, üretim orada yapılsın, Erivan’da bazı detayları tamamlansın. Oradan da Rusya’ya ihracat yapalım. Hatta bu ürünlerin ABD’e gümrüksüz ve vergisiz girmesi için nitelikli sanayi bölgeleri kurulması için çalışalım. Bu işin ABD Kongresi’nden geçmesi gerekiyor, gelin bunun için uğraşalım.

Turizmde ise her yıl Ermenistan’a 400-500 bin AB ve Amerika vatandaşı Ermeni turist gidiyor. Bir araştırma yaptırdık, çoğu 3 günlüğüne de olsa Türkiye’ye geçmek istiyor. Hadi bunların hepsi değil, 200 bini gelse, günde 100 dolar harcayıp 3 gün kalsalar, 60 milyon dolar eder. Bu para Türkiye’nin batısı için önemli olmayabilir ama Van için, Bitlis için, Kahramanmaraş için önemli bir para.

 

Türkiye büyük ülke, ülkemize güvenelim

 

TÜRKİYE’nin bir yandan soykırım iddiaları ile uğraşırken, diğer yandan da Ermenilerle kolkola pozlar vermesini desteklemeyen, uzun vadede bu işten Türkiye’nin zararları çıkacağını savunanlara Kaan Soyak, “Türkiye büyük ülke, ülkemize güvenelim” mesajı veriyor. Bu konularda olumsuz düşünenlerle de oturup konuştuğunu, onlara Türkiye’nin bu işten kazançlarını anlattığını aktaran Soyak, “Türkiye Erminastan’la kıyasladığında dev gibi bir ülke. Bölgesinde de oldukça etkin, her açıdan gelişmiş. Türkiye’yi bölgesinin ABD’si gibi düşünün” görüşünü dile getiriyor.

 

Artık belediye ve oda başkanları sorumlu

 

KAAN Soyak, 10 Ekim’de imzalanan protokolün iki ülkenin meclislerinden onaylanacağı görüşünde. “Biraz gecikebilir ve onaylanır” diyen Soyak, sınırın açılmasıyla her şeyin daha güzel olacağını, buradaki nihai hedefin ise Kafkaslar’da kalıcı barışı sağlamak olduğunu anlatıyor. Ancak Soyak, bu protokolden bağımsız olarak yapılması gereken bir sürü iş olduğunu dile getirirken, bu konudaki asıl görevin de Doğu ve Güneydoğu’daki belediye başkanları, sanayi ve ticaret odaları ile bölgenin işadamlarına düştüğünü belirtiyor. Soyak, ilişkilerin ayarlanması konusunda destek sözü verirken, ancak bölge yetkililerinin de çalışmasını istiyor. “Bu saatten sonra, Doğu ve Güneydoğu illerinin ekonomik sıkıntısından, kendi belediye başkanları, sanayi ve ticaret odalarının başkanları sorumludur” diyen Soyak, şunları söylüyor: “Yapacak bir sürü iş var. Bundan sonra daha aktif olsunlar, her şeyi devletten beklemesinler, bölgeye yatırımcı bulsunlar. İşte örneği ortada, hiçbir şey yapamıyorlarsa kendileriyle aynı dili konuşan Ermeniler’i bulsunlar. Tekstil diyoruz, turizm diyoruz, Türkiye’de bu sektörlerin dernekleri, birlikleri var. Bizim işadamlarımız biraz çekingen davranıyor. Önce devlet gitsin, devlet bizi desteklesin ondan sonra biz gidelim diye düşünüyor. Bu zihniyetin değişmesi lazım. Hepsine çağrı yapıyoruz, artık harekete geçsinler.”

 

Ertegün’den destek aldı

 

İNTERNET sitesinde TABDC takımında kimlerin yer aldığına bakarken, orada tanıdık bir isme rastlıyoruz. Bundan 3 yıl önce hayatını kaybeden ünlü yapımcı Ahmet Ertegün, halen konseyin danışma kurulu başkanı olarak görünüyor. Amerika’da Ahmet Ertegün’le tanışma fırsatı bulan Kaan Soyak, bu tanışıklığın büyük yararlarını görmüş. TRT’de ilk rock programını hazırlayan prodüktör olduğunu da öğrendiğimiz Soyak, Ertegün ile sadece müzik sohbetleri yapmamış, ünlü yapımcının Türk-Ermeni ilişkilerinin gelişmesi için desteğini de almış.

 

Hemşehrilerinizi davet edin bari

 

KAAN Soyak’ın çalışmaları Ermenistan ile sınırlı değil. Şirketinin bir ayağı da ABD’de olan Soyak, ilişkilerin Ermenistan ile sınırlandırılmamasını diasporanın da buna dahil edilmesi gerektiğini savunuyor. Avrupa Ermeni diyasporası (TABDC-EU) ve Amerika Ermeni Diyasporası (TABDC-US) ile ilişkileri olan Soyak, aynı zamanda New York Rotary Kulüp Üyesi. Buradaki ilişkileri sayesinde diaspora Ermeniler’ini yakından tanıma fırsatı bulan Soyak’ın bu konudaki değerlendirme ve önerileri şöyle:

 

ANADOLU DİASPORASI: Ben Ermeni diasporasını Anadolu diasporası olarak görüyorum. Ermenistan’da bugün nüfus 2 milyon ama dünya genelinde 8 milyon daha Ermeni yaşıyor. Bunların birçoğu Erzurum şivesiyle, Maraş aksanı ile Türkçe konuşuyor. Üstelik çoğu da ticarette etkin ve yetkin insanlar.

 

KAHRAMANMARAŞ GİBİ YAPIN: Doğu’daki yöneticilerimiz hiçbir şey yapımıyorlarsa, diasporadaki hemşehrileri ile bağlantı kursunlar, hemşehrilerini davet etsinler. En son Kahramanmaraş yaptı. 3 aylıkken Maraş’tan ayrılan ve ABD’de yaşayan Ohannes Bardakçıyan 94 yaşında doğduğu şehirde ağırladılar. Bunun için bağlantıları biz kurduk, istesinler diğerlerinin de hemşehrilerini bulalım.

 

BİR YEMEK ISMARLAYIN YETER: Yurtdışındaki hemşehrilerini davet etmek için, kimsenin bir bütçe ayırmasına gerek yok. Bu insanlar oralar gelir ve 2-3 bin dolar harcarlar. Kimseden 5 kuruş istemiyoruz, bir akşam yemeği ısmarlasınlar, oturup sohbet etsinler yeter. Bizim meselemiz soykırım meselesi değil. Bu tür barışçıl girişimlerle sorunlar aşılır.

 

Hurriyet

 

 

18.10.2009

Leave a Comment

*

Copyright © 2024 Tabdc.Org Sitemizdeki İçeriklerin Her Hakkı Saklıdır. İzinsiz Kullanılamaz. Akgün Medya

Scroll to top